Prof. Dr. Argun Karacabey, kısa bir süre sonra hayatlarının tercihi yapacak olan adaylara seslenerek, “21. yüzyıl insanı olabilmek için diploma dışında hangi kriterler gerektiğini incelesinler. Adaylarımız, düşündükleri üniversitelerin bunların ne kadarını sağladığını mutlaka sorgulasınlar” tavsiyesinde bulundu.
21.Yüzyıl İnsanı Olmak İçin Diploma Yetmez
Prof. Dr. Argun Karacabey, tercih yaparken öğrencilerin aklında tutması gereken iki önemli husus olduğunu söyledi. Bunlardan birincisi, aldıkları puanla uzun vadeli düşünerek, hayatlarına en faydalı, en fazla mutlu olacakları bölümleri ve üniversiteleri seçmeleri. Karacabey’e göre sınav sonucu elde ettikleri puanla yaşadıkları anlık mutluluk kalıcı olmayabilir: “Aileler için çocuklarının ilk bindeki okulları kazandığını söylemek elbette gurur kaynağı. Ama asıl sonrası önemli, tercihleri beş yıl sonra, on yıl sonra aynı mutluluğu verebilecek mi?” “Uzun vadeli düşünerek tercihlerinizi yapın”
Prof. Dr. Karacabey, “Bundan beş altı yıl önce okuduğum bir araştırmasında çarpıcı bir sonuç vardı. Buna göre istediğiniz bir ürünü satın almanın geçici bir mutluluk getirdiği, o yüzden para harcarken anı biriktirecek, hayatınızı etkileyecek deneyimlere para harcamayı öneriyorlardı. O zaman elde edilen mutluluğun, daha uzun vadeli olduğu sonucuna varmışlardı. Üniversite seçmek bölüm seçmek de böyle bir şey. Aldığınız puanı, uzun vadeli düşünerek, geleceğiniz için en faydalı şekilde değerlendirin.” diye konuştu. “Üniversite, öğrenciye öğrenmeyi öğretmeli.
” Prof. Dr. Karacabey, diğer önemli konunun ise bir üniversitenin öğrencisine yaşam boyu öğrenme bilincini verebilmesi olduğunu vurguladı. “Gelecek insan ömrünün 100 yaşına kadar uzayacağını düşünmek hayal değil. Öyle olduğu zaman yirmi iki yaşında mezun olan bir gencimiz, seksen yıl hayatına devam edecek. Emeklilik yaşı da her geçen yıl öteleniyor. İkinci bir kariyer yapmak isteyebilir insan. Kariyerinde hiçbir değişiklik yapmasa bile aynı sektörde, aynı görevde devam etse bile sürekli yenilikler nedeniyle kendi kendilerini yetiştirmeye devam etmeleri lazım.” şeklinde ifade etti. Her iki ihtimalde de öğrencilerin üniversiteden ayrıldıktan sonra da kendi kendilerini geliştirmeye devam etmelerini gerektirecek şartlar. Üniversitelerdeki en önemli bileşenlerden biri öğrenciye öğrenmeyi öğretmesi olacak.” dedi. Prof. Dr. Argun Karacabey, adayların bu bakış açısıyla tercih edecekleri üniversitenin akademik kadrosu, burs imkanları, İngilizce eğitimi, Erasmus ve uluslararası yüksek öğretim kurumlarıyla olan iş birlikleri, değişim programlarına katılımı, çift ana dal ve yan dal programları hakkında bilgi sahibi olmaları gerektiğini söyledi. Adayların iş bulmak ya da çok para kazanmak için değil yetenekli oldukları, yapabileceklerine inandıkları ve severek çalışabilecekleri meslekleri seçmelerini de önerdi. Prof. Dr. Karacabey, öğrencilerin okurken mesleğe başlayabilecekleri, mezun olmadan işi öğrenecekleri, mesleklerine ilişkin insanlarla iç içe olabilecekleri bölümlerin ve bunları sağlayacak üniversitelerin öne çıkacağına işaret etti. 21.yüzyıl insanlarını yetiştiren üniversitelerin, öğrencilerine sadece bir diploma değil uluslararası iş sahalarında rahatlıkla yer edinebilecekleri donanımları da sağlamak durumunda olduklarını belirtti. Prof. Dr. Karacabey, “Uygulamalı eğitime önem veren, onların kişilik ve becerilerini geliştiren, kariyerlerinde önemli bir adım olan gönüllü projeleri, sosyal ve sportif etkinlikleri olan, kulüp ağı güçlü üniversiteler, hayatta da fark yaratan insanlar yetiştirir.” diyerek önemli konulara dikkat çekti