Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör Akademik Bakış #tercih2023 özel programında Prof. Dr. Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Nazife Güngör Akademik Bakış Programına Üsküdar Üniversitesinin artık bir dünya üniversitesi olma konusunda kendisini geliştirdiğini ve Üsküdar Üniversitesine gelen öğrencinin hangi misyonla yetiştirildiğini anlattı.
Üsküdar Üniversitesinin Bilim Yönü Çok Güçlü
Bir üniversite bünyesindeki bilim insanları ne kadar çok araştırma yaparsa ne kadar çok o araştırmalar yayına dönüşürse ve o yayınlar ne kadar çok nitelikli dünya çapında hatırı sayılır dergilerde veya saygın veri tabanlarında yer alırsa o kadar çok sizin sıralamanız üniversite olarak yukarılara doğru çıkıyor. Üsküdar Üniversitesi olarak bilim yanımız çok güçlü. Biz de bu süreçleri planlı programlı yürütüyoruz. Sürekli senato toplantılarında bilgilendirme yapılıyor bilimsel anlayışın yerleştirilmesi bilimsel odaklı bir takım çalışmalara yönlendirme gibi. Üsküdar üniversitesinde arge çalışmaları çok önem taşıyor çok ileri düzeyde laboratuvarlarla arge odaklarımızla merkezlerimizle bir yandan bilimsel yayınların sayısını ve kalitesini arttırma ama diğer yandan üniversiteler bilim üretim merkezleridir eğitim öğretim kurumlarıdır. Ama aynı zamanda üretilen o bilginin toplumsal hayata dönüşmesi toplumsal hayata yansıması toplumda karşılık bulması ilgili sektörlerde karşılık bulması da önemlidir. Dolayısıyla biz iç paydaşlarımızla bilimsel odaklı çalışırken yani bünyemizdeki akademisyenlerle dış paydaşlarımızla da yani ilgili sektörlerle toplumla da bu bilgileri paylaşmak ve çeşitli iş birlikleri geliştirmek için de ayrıca bir çaba gösteriyoruz.
Dünya Üniversitesi Olmaya Doğru İlerliyoruz
Dünya üniversitesi olabilmek için bu tür vizyoner bir bakış koymak lazım. Üniversite tartışma yeridir bilimsel gelişme bilimsel sorgulamanın yapıldığı bir yerdir. Yaratıcılık gerektiren bir yerdir. Yaratıcı olabilmesi için de özgür düşünür. Öğrenci veya akademisyen sorgulayabilmeli soru sorabilmeli eleştirebilmeli ve özgür beyinler olmalı. Yoksa kısıtlamalarla belirli doğrultuda yönlendirmelerle manipülasyonlarla bilim olmaz. Öğretim yaparsınız ama eğitim yapamazsınız eğer vizyon koyamazsanız eğer eleştirel özgürlükçü bakamazsanız vizyon koyamazsanız öğretim yaparsınız. Öğretimi de sınırlı yaparsınız belirli konuları belirli alandaki üniteleri öğrencilere aktarır akademisyenlerimiz.
Bize Gelen Öğrenci Yetiştirilmek Üzere Geliyor
Üniversite aynı zamanda eğitim yeridir yani üniversitenin kapısında giren öğrenci 4-5-6 yıl sonra üniversiteden tamamen başka bir anlayışla başka bir düşünüş tarzıyla çıkabilmeli, değişmiş olmalı, değişebilmeli karakter olarak kişilik olarak düşünüş olarak insanlığa bakış olarak değişmiş olmalı. Çünkü bize gelen öğrenci ilk kapıdan girdiği zaman yetiştirilmek üzere geliyor. Kapıdan çıkarken de artık insanlığa hizmet etmek üzere yetişmiş bir birey olarak kapıdan uğurluyoruz onu. Her şeyden önce içinde yaşadığı dünyayı sorgulayabilmeli “ben neden varım? niye yaşıyorum? etrafımdaki bu insanlar kimler? bu hayat nereye gidiyor?.” Öncelikle kendini bireysel olarak sorgulayabilmeli. Biz buradan başlıyoruz diyoruz ki soru sor eleştir, korkma, özgür düşün yap bütün bunları insan odaklı bir bakış açısıyla “bunları yap” diyoruz.