Mustafa Ceceli Müzik Habercisi'nde Konuğumuz Oldu

Mustafa Ceceli Müzik Habercisi'nde Konuğumuz Oldu

Mustafa Ceceli Müzik Habercisi'nde Konuğumuz Oldu

Ünlü Müzisyen Mustafa Ceceli,  Michael Kuyucu'nun hazırlayıp sunduğu "Müzik Habercisi" programında konuk oldu. "Ki Sen"in hikâyesini anlatan Ceceli, "Şarkının bana ulaşmasından dinleyiciye ulaşması toplam 10 gün sürdü. Düşünüyorduk ne yapabiliriz, neler yapabiliriz ama birazcık da suyun akışına bırakmıştık ve şu sıralar aslında bir şey çıkarmayı planlamıyorduk. Bir gün sevgili Sezen Aksu ile bir görüntülü konuşma yaparken bestelerden söz etti. Dedim 'buluşamıyoruz gidip gelemiyoruz sonuçta evdeyiz.'. O da evde ve ilk defa online bir şarkı dinleme seansı yaptık. Benim aklımda bu şarkı kaldı, 2 yıl evvel dinlemiştim fakat o zaman başka bir projenin içerisindeydi bu şarkı. Fakat o projenin iptal olduğunu duyunca 'Ki Sen' ne oldu, dedim. Dedi ki, 'çok iyi hatırladın bu şarkıyı bir dene.' ve gönderdi. Şöyle söyleyeyim bir cumartesi akşamı ben şarkıyı yaptım, pazar günü yine kendisi online bir stüdyoda bana okumayı yaptırdı, nasıl okumam gerektiğini söyledi. Ben pazartesi günü hallettim, salı günü klip çekimiyle ilgili birtakım cihazlar getirdik, salı ve çarşamba çektik, perşembe montaja yolladık ve o hafta sonu bize geldi. Yani toplam bahsettiğim bu 10 günlük periyod içinde bütün her şeyini kendi imkânlarımızla evde çektik, klibi de eşim çekti." dedi.

Son Dört Şarkımda Seslerimi Kendim Kurguladım

Şu an herkesin kendini izole ettiğini belirten başarılı müzisyen, "Kendi kabuğuna içine döndüğü bir dönemde özellikle müzik endüstrisi adına üretmek için daha iyi bir zaman olamaz. Evet sıkılıyoruz, alıştığımız periyodun biraz dışındayız, insan bazen oturmaktan da sıkılır. İçimden hiçbir şey gelmiyor dediğim günler benim de oldu bu süreç içerisinde, elin gitmediği, bitirmen gereken şeyler vardı başına oturmak istemedim bu çok normal ama şunu unutmayalım. 'Free set' dediğimiz hazır bir yere kadar dayanır. Sonrasında artık senin bir şeyler koyman gerekiyor. Ben de çok önemli sitelere üyeyim, oradakileri kurcalıyorum fakat onları hiçbir zaman alıp da o ham saf halleriyle kullanmam. Bazen sadece bir notasını alırım, bazen o duyduğum oradaki melodi bana farklı bir ilham verir, ben onu başka bir yere taşırım. Alıp da olduğu gibi kullandığınızda bir bakmışsın 4 şarkıda aynı duymaya başlıyorsun. O yüzden mesela oralardan ilham alarak bir şeyler yapmaya gayret ederim ve hep kurcalarım. Son 4 şarkıdır Michael sen biraz daha bu işlerin içinde olduğun için böyle biraz da teknik konuşuyorum. Tamamı eski usul bildiğimiz modüller, keyboarlarla oturup kendi seslerimi sentezlemeye çalışıyorum bir farklılık olsun diye. Yani Mühür'den beri bu böyle. 'Mühür', 'Bedel', 'Saçma Sapan', bu şarkı İrem ve Sinan'la beraber yaptığımız parça, hepsinde veya işte Ebru Yaşar'a yaptığım en son 'Kalmam' diye bir şarkı var onların tamamında eldeki analog cihazları kullanıyorum. Hiçbirinde dönüp de işte bu software, synthesizerlara yönelmiyorum. Sebebi de farklılığını hissettiğim için orijinal olmasına gayret ediyorum. Bir ikincisi de tabii bestelerinizin yapısı, mesela Sezen Aksu yılların bestecisi ve melodileri o kadar sıcak ki ben onu bir Greek tadında buzukilerle, gitarlarla da yapabilirdim 'Ki Sen'i, bu şekilde hafife aldığında yine R&B ritimlerin gittiği bir takım avangart synthesizerlerin uçuştuğu bir formatta da yapabilirdim. Bestelerimizin nasıl canlanmasını istiyorsak döneme göre dokunuşlar yapıyoruz. O yüzden de elinizdeki her şarkıyı çok kıymetli bilmemiz gerekiyor ki, ben de bu şarkıda bunu biraz uygulamaya çalıştım. Çünkü daha edası olgun bir şarkı 'Ki Sen' sözleri itibarıyla da, onu da o yüzden hem yeni jenerasyonun dinleyebilmesi için benden 3-4 seferdir alıştığım tatta o ritim gruplarıyla biraz süslemeye çalıştım." diye konuştu.Mustafa Ceceli Dünyada Bir İlke İmza Attı

Yurt Dışı İçin Heb Birlikte Çalışmalıyız

Mustafa Ceceli, kendi müziğinin ve Türk müziğinin dünyaya açılması konusunda ise şunları söyledi: "Öncelikle tabii bizler kendimizi yıllar boyunca çok bu piyasanın altında görerek yani dünya müziğini nereye biz nereye gibi bir düşünceyle aslında biz kendimizi çok baskılamışız. O yüzden dünyada dinleniyoruz, biliniyoruz, ülkemizde çok önemli projeler çıkıyor. Mesela en son '7. Koğuştaki Mucize' filmini Neymar koydu yani kimse onlara para vermedi 'gidin bunun reklamını yapın.' diye. Adam Netflix'te izledi ve koydu. Yine bizim şarkılarımız, eserlerimiz neden yayılmasın ki? Ama bunu yaparken çok doğru ve stratejik adımlarla bunu yapmak gerekiyor. Planlamak, bunun için koşturmak ve çabalamak gerekiyor. Ben bir ülkede var olmak isterken, müziğimin bilinmesini istersem öncelikle orada bir şeyler yapmak isterim. En azından şarkımı duyurmak isterim, illa kişilerin Türkçe dinlemesi veya bilmesine gerek yok. Ben çok insanla konuştuğumda ya da bana gelen e-maillerde 'söylediğiniz şarkılardaki ilk kelimeyi dahi anlamıyorum ama kalbime bir şey oluyor.' diyor. Bu müziğin evrensel dilidir işte. Hep dedik ya 'müzik evrenseldir' diye. Çünkü benim de zamanında var dinleyip lisanını hiç bilmediğim şarkılardan çok etkilendiğim olmuştu. Kıssadan hisse 'Mühür' ile ilgili söyleyecek olursam Irmak Arıcı gibi çok genç daha 20'li yaşlarının ortasındaki bir arkadaşımın şarkısının ülke sınırlarını aşması bana gurur verir. Bununla beraber gönül ister ki arkası da gelsin, devamı da gelsin. Onun gönlünde, onun kalbinde çiçek açmış, filizlenmiş bir eserin ne mutlu ki dünyanın bambaşka noktalarında farklı dillerde seslendirilecek olması beni heyecanlandırıyor. Bizim bundan sonraki adımlarımız da, Mustafa Ceceli her ne kadar yurt dışında oradaki Türklerle buluşuyor olsa da aslında Türk olmayan hayranları ve dinleyicileri de var. Onlara yönelik bir çalışmayı bu online periyodunda biraz daha ben hızlandırmayı çalışıyorum çünkü şu an sınırlar kapalı ama dijital sınırlar sonuna kadar açık. O yüzden şu aşamada bununla ilgili ne yapabiliriz, nasıl çalışmalar yapabiliriz, nasıl farklı fikirler bulabiliriz bunları daha çok değerlendiriyor olacağız. Bir de neye kanalize olursak orada büyüyor ve orada gelişiyoruz. Ben besteciliğe kanalize olsaydım belki çok iyi besteci olacaktım ama aranjörlüğe ve şarkıcılığa kanalize olmuş durumdayım. Diliyorum ki, bundan sonraki dönemde de hem Türkiye'deki hem Türkiye dışındaki müzikseverlere güzel şarkılar üretmek için çalışmaya devam edeceğiz."