Odak Okulları kurucusu Begüm Özdoğularlı Akademik Bakış Programında Prof. Dr. Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Özdoğularlı Akademik Bakış programında Odak okullarının diğer okullardan farklarını ve eğitim sektöründe yaşanan sorunlar hakkında ki görüşlerini anlattı. Programda Özdoğularlı’nın yaptığı açıklamaların satır başları şöyle:
Klasik Bir Okul Değiliz
Okulumuz 170 öğrenci kontenjanı olan anaokulu ilkokul ve ortaokul. Her çocuğun 3-4 yaşından itibaren kendi kendisine yetmesine odaklı bir okul. Burada bu okulu benim çocuğum hayvan kümesine girdi hayvan dışkısı ayakkabısına bulaştı ya da kapıda bir baktım çocukları karşılayan bir kurucuydu gibi ayrımları olan kişilere göre bir okul değil. Bizim okulumuz gün içerisinde her an her işi yapan kendi formasını tasarlayan bir sene sonraki formasını terzi hanımlarla beraber dikmek isteyen sayım yapmayı seven sınıfını temizleyen düzenleyen beslenmeye çok önem veren bir okul.
Bana Kalsa Okul Olmasa da Olur
Ben klasik cümleler kurmak istemiyorum ne güzel İngilizcemiz var gibi. Biz bunların hepsini hayatın içinde öğrenilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aslında bana kalsa hiç okul olmasın. Keşke çocuklar sosyal ortamda kendi başlarına büyükleriyle dedeleriyle nineleriyle bunları öğrensinler ama maalesef artık eskisi gibi sosyal ortamlar olmadığı için ben okulu kişilerin son çaresi olarak görüyorum.
Okulların Sorunları Devam Edecek
Hiçbir okulun işi kolay değil çok hak veriyorum hiçbir velinin işi kolay değil. En büyük sıkıntı şu oldu çok fazla okul açıldı. Bu yüzden hiçbir okul kontenjanını dolduramıyor. Kontenjan dolmadığı için istediği geliri elde edemiyor, gelmediği zaman da zammı yüksek yapmak zorunda kalıyor ve öğretmenlerine hak ettiği maaşları ödeyemez hale geliyor. Bu bir süre çok güzel gitti okulların eskiden sayıları daha azdı kontenjanlar doluyordu ama son 7-8 yıldır ve bundan sonra da böyle devam edecek sıkıntılar devam edecek.
Bütçenizin Yüzde 30’dan Fazlasını Eğitime Vermeyin
Benim ailelere önerim: Hiçbir aile lütfen gelirinizin %30undan fazlasını bir okula vermeyin. %30’u geçiyorsa hiç düşünmeyin devlet okuluna verin en azından o parayla çocuğunuzu seyahat ettirirsiniz. Kafanız rahat boş olacağı için o eğitimleri siz verebilirsiniz. Ben hiçbir okula gelirin %30’dan fazlasının verilmesini doğru bulmuyorum.
Tüm okullar için de söyleyebileceğim maalesef ki gelir belli bu durumdayken o okulların da fazlasını verme şansları yok. Ben mümkün olduğunca dikkat etmeye çalışıyorum beraber çalıştığım yol arkadaşlarıma. Ama ben daha çok küçük butik bir okulum ve benim için kıvrımları yapmak çok daha kolay ama birçok okul için maalesef bu kolay değil
Başarılı Öğretmenlere İhtiyaç Var
Ben şuna inanıyorum bir öğretmen kendini geliştiren öğrenmeyi seven bir öğretmense hiçbir koşulda az para kazanmaz. Bundan emin olun çünkü evet öğretmenlerin iyi işe ihtiyacı var ama okulların da başarılı öğretmenlere ihtiyacı var. Bu yüzden devlet kısmında atamalar belli. Zor sınavlardan geçiyorlar. O atamalardan sonra yerlerine yerleşiyorlar. Ayrıca ihtiyaçları oldukça saat ücretli öğretmenlerle çalışıyorlar. Onu ben çok kavrayamıyorum. Bana göre onlar da kadroya alınsa tabii ki doğru olan o ama devletin de eğitim harcamalarının bir bütçesi var aslında devlet de biraz sıkışmış durumda. Hem veliyi tatmin etmesi gerekiyor hem kimi okul var 35-40 kişilik sınıflar var bunları yönetmesi gerekiyor.
Ben öğretmenlere şunu öneriyorum atama bekliyorsa kendisini geliştirmeye devam etsin çok okusun çok öğrensin. Özellikle Türkçe konusu Türkçe öğretmenliği Türkiye’nin en kritik öğretmenliği maalesef genel olarak Türkçesi bozuk bir ülkeyiz. Türkçe öğretmenlerimizde de genel olarak zorlanılan bir konu. Lütfen Türkçe öğretmenlerim çok kitap okuyum okuduğunuzu anlayın seyahat edin. Sosyal bilgisi öğretmenlerim lütfen seyahat edin bazı öğretmenlerimiz var 2 şehirden fazlasını görmemiş. Trene atlayın ülkeyi trenle gezin çok para harcamanıza da gerek yok. Daha çok okuyun çünkü bu ülkeyi tek kurtaracak şey sizler gibi bilgili eğitimli öğretmenlere emanet edilmiş çocuklar.
Öğretmenin Maaşı 50 Bin TL Olmalı
Piyasa öyle bir şey oldu ki her ay fiyatlar değişiyor ve son iki senedir gerçi ben 27 senedir girişimcilik hayatının içindeyim ve 1997den itibaren en az 3 krizin içine girdim bunu anlayabiliyorum. Ama birçok kurum bu ekonomik krizi ilk defa görüyor tanıyor. Bu yüzden neye göre hesaplama yapacağını da bilmiyor.
Benim önerim 2024-2025 eğitim öğretim için sabit bir yerde kadrolu çalışan bir öğretmen için sanıyorum ortalama tam zamanlı çalışıyorsa ayda 50 bin lira bir geliri olmalı. Bunun dışında da ek dışarıda alacağı özel derler vs ile bunu tamamlar. Çünkü yazları da neredeyse 2,5 ay okula gitmedikleri için maaşlarını da almaya devam edecekler. Hiç olmazsa o arada başka yerlerde de ek dersler verebilirler. Bu şu anda iki kişilik bir ailenin iki öğretmenin evine böyle bir gelirin girmesi bence toparlar.