Müzik dünyasının başarılı yorumcu ve prodüktörü müzik insanı Hakan Peker 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde İYİ Parti Safranbolu Belediye Başkan adaylığına soyundu. Hakan Peker bu kez sanatsal değil toplumsal görüşleriyle gündeme geldi. Yerel seçimlere giren Hakan Peker Akademik Bakış Programında Prof. Dr. Michael Kuyucu’nun konuğu oldu. Safranbolu Belediye başkan adaylığı ile ilgili görüşlerini anlatan Hakan Peker’in programda yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:
Anne Tarafım Safranbolu’lu
Ben özellikle Safranbolu’yu seçtim. Çünkü Safranbolu benim annemin memleketi Safranbolu. Safranbolu’ya uzun yıllardan beri gittim geldim çok seviyorum. Yılda belki 20-30 kere gittiğim oluyor. Kışın ayrı seviyorum yazın ayrı seviyorum. O yörenin çocuğuyum orada büyüdüm. Benim için orası bir kaçış noktası. Ben burada kafamı sıfırlamak istediğim zaman hemen Safranbolu’ya kaçarım orası çok önemli benim için.
Tarihi bir miras kent Safranbolu biliyorsun UNESCO’nun o yüzden kültür sanat sanatçılıkla çok bağdaşan bir şey olduğunu düşündüm. Orada tamamen bu kültürel olarak şehrin daha öne çıkmasını sağlamak sanatsal olarak çok daha güzel şeyler yapmayı sağlamak bugüne kadar gezdiğimiz gördüğümüz yerlerden vizyonumuzu genişleterek belirli bir zaman sonra belirli bir birikimden sonra böyle bir şey yapmak benim için çok daha mantıklı geldi. Mantığın da dışında aslında çok severek ve isteyerek böyle bir şey düşündüm.
Önce Bağımsız Aday Olmayı Düşündüm
Meral Akşener ile tanışmıyorduk aslında bana başta bağımsız olarak girme fikri çok bana cazip geldi. İlk önce bağımsız olarak adaylığımı koyayım daha sonrasında gelen tekliflere duruma göre değerlendiririz diye düşündüm. Sonra bir şekilde benim siyası basın danışmanım kontak kurdu ve Meral hanım bizi Ankara’ya davet etti, gittik kendisiyle görüştük bizi çok güzel karşıladı. Çok güzel destek olacağını bize bu konuda çok faydalı olacağını söyledi. Onun siyasi tecrübesi benim için de çok önemliydi. Ben de oradan aldığım cesaretle İyi Partiyle birlikte yol yürümeye karar verdik ve beraber bir yola çıktık.
Safranbolu’yu Popüler Hale Getireceğiz
Kazanırsak eğleneceğiz orada hep beraber. Sanatsal anlamda Safranbolu çok tanınan bir yer fakat popüler bir yer değil. Biz onu popüler bir yer haline getireceğiz. Safranbolu’ya gitmek bir ayrıcalık bir özellik haline gelecek. Bir kere kültürel turizmimiz var orada bunları öne çıkartmamız lazım onları mümkün olduğu kadar öne çıkaracağız. Altın safran film yarışmamız var bunu bir film festivali haline getireceğiz bir altın koza altın portakal gibi. Her sene film festivali yapacağız.
Türkiye’nin en büyük pop starları bütün sanatçılar konserler verecek. Bir Safranbolu rallisi düşünüyorum her sene geleneksel yapılacak. Biz şehri çok daha yaşayan çok daha aktif çok daha dinamik bir hale getireceğiz ki şu anda o yok çok sessiz bir şehir. Şu anda durum çok güzel eskiden sabahlara kadar açık olan tarihi çarsı akşam 7-8 olduğunda kapanıyor. Safranbolu bir kere tarihi çarşıya küsmüş. Onlar da gitmiyorlar. Çünkü bir aktivite yok hiçbir şey olmadığı için tamamen ölü bir şehir durumunda. Buradan çıkartmamız lazım orayı ve orayı daha dinamik daha turistik herkesin gelebildiği herkesin uğrak yeri olduğu bir şehir haline getirmeliyiz. Ben hiç rakipleri düşünmedim hep kendi bildiğimi yaptım hiç düşünmüyorum ben projelerimi ortaya koyarım kendimi ortaya koyarım olur olur olmaz olmaz ama genelde olur iddialıyım o konuda kaybetmeyi sevmem.
Siyasetten Bir Beklentim Yok
Seçimleri kaybedersem de hiçbir şey kaybetmem. Çünkü zaten ben müzik yaşantısına devam eden bir insanım. Siyasetten bir meslek olarak beklentim yok. Ben sadece birikimlerimi oradaki hemşerilerime aktarmak için oranın kalkınmasını sağlamak için yola çıkmış birisiyim. Orada bir evim var restore çalışması devam ediyor. Çalışmalarıma devam ederim ve her sene gittiğim gibi yılda otuz kez giderim orada yaşarım giderim gelirim her zamanki gibi.
Belirli Bir Vizyonu Geliştirmek İçin Adaylığı Beklettim
Bazen art niyetli insanlar ‘niye şimdi? Şimdi mi aklına geldi’ diyor. Tabii ki şimdi aklına gelmiyor insanın ama daha genç yaşlarda yapabileceğim bir şey değil bu. Ben önce kendi hayatımı kazanmak zorundayım, kendi birikimlerimi kazanmak zorundayım belirli bir kıvama gelince belirli bir vizyonla mesela Avrupa’yı Amerika’yı gördük, ne yapabiliriz diye vizyonumuzu geliştirdik. Bu anlamda biriktirdiklerimizi ancak belirli bir yaştan sonra aktarabiliyoruz. Ben 30 yaşında çıkıp orada ben belediye başkanı olacağım falan gibi bir durumum yoktu zaten bana göre olmazdı da öyle bir isteğim de olmazdı zaten o zaman.