Gürsel Tekin’den Michael Kuyucu’ya Medya Eleştirisi: “Medyanın yüzde 70’i Üç Bankaya Ait”

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu CRI TÜRK Özel programına katıldı ve 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gürsel Tekin Medyadan makam araçlarına kadar görüşlerini dile getirdi.

Gürsel Tekin’in Michael Kuyucu’ya Yaptığı Açıklamalarından Satır Başları:

-Sokaktaki vatandaşın sağduyuna hayranım.

-Recep Tayyip Erdoğan’ı çok eskiden beri tanıyorum. Tabanda insanların eski gücü, eski enerjisi kalmadı, yoruldu.

-Millet her şeyi yenecektir.

-Millet İttifakı, Türkiye açısından çok hayırlı bir iş oldu.

-Erken seçim olsun diyenleri vatan haini ilan edenler, erken seçim yapılması için düzenleme yaptılar.

-Türkiye’de 125 makam aracı var. Japonya’da bu sayı 7 bin Almanya’da 8 bin.

-Devlet şeffaf olmadığı için vatandaşında bizlerinde aklı karışıyor.

-Hiçbir hedefleri tutmadı. CV’lerinin ne kadar kabarık olduğunu biliyoruz.

-Yolsuzlukta Avrupa birincisiyiz, Dünya ikincisiyiz.

-Haram ve yalan üzerine inşa edilen her şey çökecektir.

-Ödediğiniz verginin hesabını sorabiliyorsanız demokrasi vardır.

-Siyasetçi hesap vermez diye bir kural olur mu?

-Bir bankanın yapamadığını, devlet yapamıyorsa ayıp bir şeydir

-Yeni sistem zorunlu koalisyonu yarattı.

-Cumhurbaşkanlığını Muharrem İnce kazanacak. Meclisteki çoğunlukta muhalefette olacak.

-Ette, tuzda koktu maalesef.

-Millet iradesiyle gelenler, millet iradesiyle gitmek istemiyorlar.

-Benim hakkımda 100 manşet attılar, bir tanesi doğru ise hepsinden özür dileyeceğim.

-Söz konusu rey ise takla bile atarlar.

-Muhalefetin yapması gerekenleri iktidar yapıyor.

-Yeni fabrikalar beklerken, yeni hapishaneler açılıyor.

Gürsel Tekin’den Medya Eleştirisi

-Bizi de televizyonlar çağırdığında, alışkanlık haline geldi. Size hangi soruları soralım. Bu Türk medyasının en ayıplarından bir tanesidir. Çok çirkin, çok rezilce bir şeydir. Niye bana soruyorsun, öyle bir şey mi olur. Sen istediğini soracaksın. Böyle bir moda böyle bir model olduğu için gezegen Mehmet’in kendiliğinden böyle bir şey yapması mümkün değil. Hayatın akışına uygun değil. Bütün televizyonlara bakın sayın Erdoğan’ın programlarında sadece özel sorular değil, hangi soruların sorulacağı onun ötesinde de yan taraflardan kartlarla neler söyleneceğini onlarda gösteriliyor. Türk medyası çürümüş, hiç kusura bakmasınlar. Sistemin tamamı çürüdüğü için medya bunun dışında tutulacak değil. Büyük olasılıkla bunu kurgulayanlar bazen kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar. Bunu kurgulayanlar şöyle kurgulamış olabilirler. Hani sayın Erdoğan eski ruh hali var ya 10-15 yıl önce devasa enerjisi yüksek. Onların üzerine siyaset mühendisliği yapacaktı. Maalesef yapamadı. Herhalde ruh halide çok uygun değildi. Bodoslama nankör dedi. Birde söyledikleri doğrusu birde hata yaptılar. Sadece Gezegen Mehmet değil, Türkiye’deki hemen hemen bütün radyolar bu yayını verdi. Şimdi bana deseki ya arkadaş 15 yıl önce evinizde buzdolabı var mıydı? Ya Allahallah bu ne diyor yahu derim. Sayın Erdoğan diyor ki atanamayan öğretmen mi var. 350 bin atanamayan öğretmen var sayın cumhurbaşkanı. Yani şunu görüyorum. Belli ki sayın cumhurbaşkanı çok beslenemiyor. Yani etrafındaki insanlar Türkiye’nin demografisini çekip önüne koyamamışlar. Koyamadıkları için kendisinin de eski enerjisi yok. Sinirleri de muharrem ince de tabii bodoslama dalıp kimyasını bozunca, bu dönem sayın Erdoğan’ın hem sağlığı açısından hem partisinin geleceği açısından dinlenmesinde büyük fayda olacağı düşünüyorum. Çünkü aksi takdirde gerçekten bu ruh haliyle bir ülke yönetmenin çok zor olabileceğini altına çizerek söylemek istiyorum.

-Uzun süre medya konusunda eleştiri alan biriyim. Dedim ki kirli ve suça bulaşmış medyaya hesap sorulacak. Medyanın %70’i belli bir patronaj denetiminde. Medya patronları kim mesela. İş adamları. İş adamları ne iş yaparlar. Kamudan ihale alırlar. Şimdi bu siyasetçilerin, iş verdiği iş adamlarının kendi aleyhlerinde herhangi bir haber yapma şanları olur mu? O zaman ne olur o televizyonlar, gazeteler, radyolar siyasi kim yönetiyorsa o iktidarın mal sahibi haline dönüşür. Durum böyle olunca muhalefetin ya da iktidarın eşit olarak basında yer alma şansı yok. Şimdi bütün bunları anlarım. Ama anlamadığım bir şey var. TRT… Bütün batıya bakın her ülkenin devlet televizyonu var. O devlet televizyonunun temel görevi aynı zamanda Anadolu Ajansı. Ben bir yıldır Anadolu Ajansı’nın bir yıldır yüzünü görmedim. Anadolu Ajansı acaba nerde bir negatif bir şey bulayım da onu haber geçireyim derdinde. Anadolu Ajansı, Anadolu Ajansı olmaktan çıktı, AKP’nin ajansına dönmüş durumda. TRT’de… Vatandaş her şeyin farkında. Çok şükür bilinçli. Hiçbir etkisi yok bunu bilesiniz. Yani o gazetelere bakın, herhangi bir mahalleye gidin. Yeni nesil, gazetelere el vurmuyor. Orta yaş ve üstü geçmiş alışkanlıklarından dolayı gazete alıyorlar.  Geri kalan havuz medyası parasız dağıtıyor. Çünkü daha çok onlar 3 bankadan besleniyorlar. CHP iktidarında Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığında özgür medyanın yaratılması için yapılması gereken tek bir şey var. Mevcut gazetelerin %70’i üç bankaya ait. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve Vakıflar Bankası. 3 tane namuslu genel müdür, bağımsız medya yaratacaktır. Hiç kimse merak etmesin.

Program Videosunu İzlemek  İçin: