“Çık Hayatımdan” adlı albümünü kısa bir süre önce müzik marketlere sunan KIRAÇ, RS FM (Rusya’nın Sesi Radyosu) ‘de yayınlanan “Michael Kuyucu ile Müziği Kilometre Taşları” adlı programa konuk oldu.
Milliyet Gazetesi / 13.04.2014
ok Gazetesi – 13.04.2014
Televizyon Zararlı Bir Şey
“TV zararlı olduğu için izlemiyorum, her şey inanılmaz bir ticaret üstüne kurulu. Bu kadar ticaret varsa ortada mutlaka. Normalde televizyon bir kültür aracıdır, ama her şeyi aşmış durumda. Reyting üzerine kurulan bir dünya var, bu kadar rakamlar üzerine kurulu bir dünyada seni takmazlar, bu dünyanın bütün yerlerinde geçerli. Eskiden devletin dayatması vardı şimdi özel sektörün dayatması var, onlar beni rahatsız ediyor. Ondan sadece maçları izliyorum.
Bugün Pop Müziği Bulaşık Müzik
Kıraç bugün üretilen müziğin bulaşıcı müziği olarak adlandırdı. Bu müzik türünün çok karmaşık ve sanat adına estetikten yoksun olduğunu söyleyen Kıraç “Müzik güzeldir, onu sunuşun önemlidir. O sunuş biçimi kaliteli ise müzikte kalitedir. Bugün pop müziğe bakın, o bulaşık müziğin içinden geliyor. Bir yandan sürekli aynı ritim geliyor, bir yandan darbuka bir yandan garip bir synth ses, neymiş efendim günümüz müziğine uyuyoruz. Uymuyorsunuz, hiçbir bilginiz yok, bulaşıksınız, ne bulursanız alıyorsunuz ve içine koyuyorsunuz. Çorba gibi bir müzik oluyor, bulanık, estetikten yoksun,… Biri çıkıp benim estetik anlayışı bu diyebilir ve kendi çamuru bu savunabilir, ama sanat bunu reddeder. Her şey var içinde, Hi pop popüler oluyor hemen içine katalım, işte Arabesk darbuka katalım.. Tamamen o yazı nasıl geçiririz mantığı ile yapılan müziklerden oluşuyor pop müzik buda “bulaşık müzik” benim gözümde.” Yorumunu yaptı.
Kıraç’tan Radyolara ve Popçulara Sert Eleştiri
Kıraç, Michael Kuyucu’ya albümüne adını veren “Çık Hayatımdan” adlı şarkısını ülke gündeminde yaşanan yoğun haberlerden bulandığı bir gün yazdığını söyledi. Kıraç “Bir gün haberleri dinlerken bir anda “senin olduğun cennete bile girmem” lafı çıktı ağzımdan ve bu şarkı albümün çıkmasına üç ay kala albüme girdi” dedi. Kıraç Türkiye’de pop müzik ve popüler kültür ile ilgili çok sert eleştirilerde bulundu: “Benim son dönemlerde ürettiğim albümler sert değil, böyle bir eleştiri geliyor bazen ama ben katılmıyorum. Ben müzik çalıcıların, radyolar başta olmak üzere, tek tipleştiğini düşünüyorum. Bu kadar tekdüze bir yayın anlayışına üzülüyorum. Radyolarda ki önemli isimler de bundan şikâyetçiler. Benim ilk albümlerimde sert albümlerdi. Şimdi öyle bir yere kaldırıldı ki müzik anlayışı hep pop müzik kazanıyor. Niye? Çünkü pop müzik sisteme tamamen uyuyor, her şeye uyuyor. Hiçbir şeye hayır demiyor, bir şeye de hayır de kardeşim. Bu kadar mı iyi gidiyor dünya birazda sanatçı olun, sadece tüccar olmayın, birazda emeklerinizin karşılığı verin. İnsanların sizden duymak istediklerini verin, ya da meydanlara çıkmayın, bir de çıkıp playback şarkılar söylüyorsunuz.. Sonra da Kıraç çok konuşuyor diyorlar. Ben bunları kendim için söylemiyorum, ben yıllık konserlerimi veriyorum, diğer işlerim var. Evet herkes kelle koltukta olabilir ama bu kadar değil. Bir zamanlar Bora Ayanoğlu , Alpay vardı “Fabrika Kızı” diyordu, bir şeyler diyordu. Bu kadar mı güzel her şey.”
Eurovision’a Öyle Katılmaktansa Hiç Katılmayalım
Michael Kuyucu, 10 Mayıs günü Danimarka’da yapılacak Eurovision Şarkı Yarışmasına Türkiye’nin katılmaması ile ilgili Kıraç’a görüş sordu. Kıraç bu yarışmaya daha önce kendisinin de katılmak üzere teklif aldığını söyledi ve yarışmaya Türkiye’nin katılmamasını olumlu karşıladığını söyledi. Kıraç: “ Öyle katılmaktansa hiç katılmamak çok daha onur verici, gurur verici. Eurovision bana da teklif edildi. Sağ olsun İbrahim Şahin teklif etti, bende tutarlı bir şekilde o zamana kadar o yarışma ile ilgili ne söylediysem aynı şeyleri nazik bir şekilde söyledim. Bazıları vardır ya, kendi olmadığı için her şeyi eleştirir sonra aynı meydanda dansöz gibi döner. Onlar gibi yapmadım ve düşündüklerimi yeniledim.” Diyerek Eurovision Şarkı yarışmasına katılma konusundaki görüşünü aktardı.
Kıraç Michael Kuyucu’ya çok sert bir dille yarışmaya Türkçe şarkı ile katılmanın gerektiğini de söyledi. Kıraç Eurovision şarkı yarışmasının dili hakkında şöyle konuştu: “Burası Türkiye Cumhuriyeti’dir. Burada çok insan yaşıyor ama ortak dilimiz Türkçedir. Bu ülkede herkes Türkçe konuşuyoruz, bir ülkede herkes bu şekilde kendini ait hisseder, yoksa ırk, genetik, dinsel bunlar sonra gelir. Bizim dilimiz güzeldir. Biz niye kendi dilimizle katılmıyoruz ya, bu ne utanç verici aşağılık bir durumdur. Yıllardır bunu söylüyorum. Biz bir sömürgemiyiz? Öyleymişiz meğerse. Bunu nasıl kabul ederiz. Biz burada ne konuşuyoruz. Biz Türkçe katılmalıyız. İlle de bir renklilik yapılacaksa, Anadolu’da bir sürü lehçe ve dil var. Kürtçe var, Süryanice var, Rumca var, Lazca var. Bari bu sene yurdumuzun içinde olan şu dil var onu kullanalım diyebilirsin. Hep İngilizce bu nedir ya? Birde şu var. Sürekli şu batının karşısında ezik, ezik, ezik bu nereye kadar? Artık yeter, utanç verici bu. Kaç tane sanatçının ruhunu aldık bu ülkede bugüne kadar…” Falco diye bir adam çıktı, bu ülkede “Jeanny” adlı şarkısı ile herkese Almanca öğretti, sen bu yarışmada müzik aracılığı ile kendin hakkında bir fikir,bir bilgi vereceksin. Ey Türkiye vatandaşı sen en az 10 bin yıllık bir kültürün ortasındasın, dünyada en çok kültür ürünü vermiş topraklarda bulunuyorsun. Şu ezikliğe var, sürekli Avrupa’ya beni de sevsenize, beni de aranıza alsanıza diye yalvarıyorsun. Sen daha kendi farkında değilsin, Avrupa niye farkına varsın? Seni arana almaz, buna çıldırıyorum. Bunu da sadece benim söylemem ayrı bir sıkıntı.” Diyerek seslenişte bulundu.