16 yıl aradan sonra “Hoş Geldin” albümünü yayınlayan ve bu albümle büyük ses getiren Mahsun Kırmızıgül, Müzik Habercisi’nde Michael Kuyucu’ya özel açıklamalarda bulundu. İşte Mahsun Kırmızıgül’ün Michael Kuyucu’ya yaptığı açıklamalar:
Beni güçlü kılan yoksulluğun hüküm sürdüğü bir ailede, bir mahallede ve bir şehirde büyümekti. Ben merhameti, vicdanı, saygıyı, sevgiyi, iyiliği, kötülüğü, çalışmayı, üretmeyi kısaca hayata dair her ne varsa küçük yaşta öğrendim. İnanın hayat çok zor ve ben hayata 10-0 mağlup başlayanlardan biriyim. Maalesef hayat doğarken hepimize adil davranmadı. Hepimizin kendine göre defoları eksikleri hataları kusurları egoları hırsları var.
Gitmeden İnsanlığa Güzellikler Bırakmak İstiyorum
Bu toprakların insanları, samimi olmayanları anında fark eder. Ben işçi iki abinin kardeşi memur bir babanın çocuğuyum. Onların yanında hayatı öğrendim. Onlardan hiçbir zaman bağımı kopartmadım. İnsanlarla aramızdaki bağı bu kadar güçlü kılan da bence bunlar oldu. Abimin bana söylediği bir lafı vardı. Ne diyordu biliyor musunuz? “Hayvan ölür postu kalır insan ölür yaptıkları kalır.” O kadar haklı ki mezarlıklar ismini bilmediğimiz zengin insanlarla dolu. Oysa bizler kimleri anıyoruz. Dünya denen kazana, üç beş tuz tanesi atan insanları sevgi ve minnetle anıyoruz. Yıldız Kenterler, Tarık Akanlar, Zeki Mürenler, Cem Karacalar, Barış Mançolar, Neşet Ertaşlar, Aşık Mahsuni Şerifleri anıyoruz. Şu yalan dünyada kaç bahar yaşarız bilmem ama gitmeden insanlığa bazı güzellikler bırakmak istiyorum.
Gerçek hikayeleri anlatabileceğim tek büyülü dünya sinemaydı
Kalıcı bir söz söylemek için aslında en ideal sanat dallarından biridir. Sinemaya geçtiğim döneme dönersek, yaşanmış gerçek hikayeleri anlatabileceğim tek büyülü dünya sinema idi. Ve benim de söyleyecek sözlerim, yüreğimde dışarı taşmayı bekleyen duygularım vardı. O yıllarda sahneyi milyonlar satan müzikal günlerini başrol dizi oyunculuklarını kısaca bu denli büyük bir gücü iktidarı bırakıp sinema filmleri yapmak tamamen benim tercihimdi.
Keyifli bir hayat da yaşayabilirdim, ama ülkemi düşündüm
İçten içe çok üzüldüm. Çünkü o çok sevdiğim filmleri yaparken sevenlerimden, mesleğim olan müzikten çok ayrı kaldım. Oysa geçen 16 yıl içinde hesaplar biriktirip birden çok evleri, işyerleri, yatları, uçakları, yazlıkları olan keyifli bir hayat da yaşayabilirdim. Ama ben bütün bu garantili kazanç yollarını bir kenara koyarak ülkemin sorunlarını anlatan filmler yaptım. Aslında çok da mutlu oldum. Şu an 16 yıl aradan sonra müziğe ve çok değerli sevenlerime kavuştuğum için de çok mutluyum. 16 yıl aradan sonra açıkça bir veya iki şarkı ile dönmek bana göre değildi. Biz her sene için bir şarkı yapma kararı aldık. Geçen yıl çıkacaktı aslında ama Pandemi uzayınca bir şarkı daha yapma zorunluluğu hissettik. O son şarkı neydi biliyor musunuz ‘Susamışım Ateşine’. Beş yaşındaki kızım Lavin’den ilham alarak besteledim. Bu albümün ardında aslında üç yıllık koca bir emek var. Çok çalıştık. Bu albümde emeği geçen çabalayan çalışan tüm ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum…
İnsanların daha önce görmedikleri bir konser ve sahne anlayışıyla karşılarında olacağım.
Sinema da, müzik de sanatın en önemli iki dalı. İkisi de benim için önemli. Sinemada senaryo yazmanın yaratıcılığı çekim süreci ve sizin can verdiğiniz karakterlerin perdede hayat bulması çok büyüleyici. İnsanda çok farklı bir tat bırakıyor. Orada yaratıcılık var. Müzikte ise çok başka bir dünya var. Yüz yüze karşı karşıya olduğunuz izleyici ve dinleyici var. Düşünün sahnede tek başınasınız herkesin gözü sizde ve yüzbinlerce insan sizi çılgınlar gibi alkışlıyor. İnsanların size olan bakışları alkışları ve sizi kalplerinin üzerine koymaları inanılmaz değerli. Ben bunları geçmişte yaşadım ve biliyorum. İnanın şunu söylemek istiyorum sahneye çıkmayı konserler vermeyi çok özledim. Çok yakında yurt içinde ve yurt dışında sahnelere çıkacağım elbet. Ama sahnelerimiz biraz farklı olacak. İnsanların daha önce görmedikleri bir konser ve sahne anlayışıyla karşılarında olacağım. Başı ve sonu belli olan bir senaryosu olacak. Her şeyden önce içinde film olacak müzik olacak hikayeleri anlatacağım çok kapsamlı bir gösteri olacak. İnanın ben daha şimdiden heyecanlanıyorum. Hepsi beni heyecanlandırıyor. Her eserin ayrı bir hikayesi ayrı bir yolculuğu var benim için. Ben ayrım yapamam çünkü hepsini çok severek yaptım. Önemli olan şu anda bizi dinleyen insanların bu eserleri dinlerken ne düşündükleri ne hissettikleri kendi dünyalarında nasıl karşılık bulduğu önemli benim için. Çok yakında konserlerde buluşacağız. Yan yana gelip dertleşeceğiz. Ben sizin hikayelerinizi dinleyeceğim. Oyuncu olmak isteyenler senaryo yazanlar sinema ile yakından ilgilenen arkadaşlar ile buluşup sinema konuşacağız. Müzisyen abilerimle kardeşlerimle buluşup müziğe dair her ne varsa konuşacağız dertleşeceğiz.
Program Podcast İçin: