Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, CRI TÜRK’te Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu “Akademik Bakış” programına konuk oldu.
Üniversite hakkında bilgiler veren Güngör, “Bir kere zaten hani belki bizim önemli avantajlarımızdan biri çok merkezi bir lokasyonda olmamız. Ama iletişim fakültesini yani Üsküdar Fakültesi’nin genelindeki yapılanmada da hani araştırmaya önem veren bir üniversite olarak yapılandı. Üreten akademisyenlerle başlayıp onlarla devam eden bir üniversite olarak yapılandık. Bölümlerini mümkün olduğunca profesörler bir yandan evet deyince akademisyenler ama öte yandan da üretken ve deneyimli akademisyenlerle yola devam etmeyi ilke edindi. Dolayısıyla hani zengin kadrolarla yola çıkınca zengin bir akademik süreç içerisinde ilerleyebiliyorsunuz. Doğru kadrolarla yola çıkınca çok doğru ilerleyebiliyorsunuz. Üsküdar Üniversitesi genelinde bu böyle. Tabi bizim kurucu rektörümüz hepimizden fazla çalışıyor Nevzat Tarhan. Gerçekten hani işinin başında üniversite için çok önemli bir rehber.” diye konuştu.
Fakülte bünyesinde yapılan çalışmalara da değinen Güngör, “ İki stüdyomuz var, iki televizyon stüdyomuz. Birinde internet üzerinden canlı yayın yapan bir televizyon stüdyomuz var, bütün yayın akışını iletişim fakültesi öğrencileri götürüyor. Hocaları konuk ediyorlar, alanda uzman kişileri konuk ediyorlar orası bizim bir tür uygulama alanımız aynı zamanda. ÜTV-1, ÜTV2 şeklinde bir de eğitim stüdyomuz var. Eğitim stüdyosunda öğrencilerimiz dersleri bayağı 50-60 kişilik bir kapasitesi var, oturma kapasitesi de var. Çok şık bir stüdyo son teknoloji donanımlı rejisiyle falan filan. Orada da öğrencilerimiz televizyon pratiklerini, pratik dersleri uygulama derslerini doğrudan hocaları stüdyoda anlatıyorlar. Radyomuzda var. Onunda bütün yayın akışı öğrencilerimiz tarafından götürülüyor ama burada çok iyi yetişiyorlar mesela bizim sektörle de ilişkilerimiz çok iyi iş birliğimiz çok iyi.. Yani orada belirtilen bütün dersler haber tekniklerinden tutun, televizyon programcılığı rejisine kadar, diksiyonuna kadar bütün eğitimler veriliyor. Mesela diksiyon dersinde direkt öğrenci sahneye çıkıyor, sahnede uygulamalı sunum yapıyor. Pronto üzerinden mesela denemeler yapıyor. Bütün teknik araç ve gereçlerin hepsi alındı. Dolayısıyla öğrenci bire bir kamera yine son teknoloji kamera sistemi, fotoğraf makineleri.. Biz istiyoruz ki hem sektörün o becerikli sektörde meslekte ilerlemiş insanlara dokunsunlar onlardan ders alsınlar hem bütün son teknolojilere, teknik donanıma dokunsunlar, onları kullansınlar, kullanma becerisi edinsinler hemde o atmosferi yaşasınlar ortamda istiyoruz. Ama tabi yetmiyor bununla yetinmiyoruz daha doğrusu bir de öğrencilerimiz staja da işte TRT’ye işte bir takım radyo televizyon kuruluşlarına staja da gönderiyoruz. Öğrencilerimiz zorunlu staj yapmak zorundalar. Mezun olabilmek için mutlaka zorunlu staj üniversite SSK’sını ödüyor. Bir de isteyen öğrencilerimiz gönüllü staj yapabiliyor onun da SSK’sını ödüyoruz.” dedi.