Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, CRI TÜRK’te yayınlanan Michael Kuyucu’nun hazırlayıp sunduğu ‘Odak’ programının canlı yayın konuğu oldu. Gazeteci Altınok, Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İşte Altınok’un açıklamalarından satır başları;
-Gezici Araştırma Merkezi’nin “Türkiye’nin en güvenilen isimleri” araştırmasına göre bu yıl 26.sırada yer aldım. Ben şuna inanıyorum, insanlar gördüğüne güveniyorlar ama özellikle bu araştırma sosyal medyada çok tartışılıyor.
-Tanzim satış özel sektöre bir müdahale değil. Bunun örnekleri vardır. 2008 yılında kapitalizmin merkezi olan ABD’de bile piyasalara müdahale edilmiştir.
-Tanzim satış eski yıllarda olduğu gibi kıtlık nedeniyle değil, alternatif yaratmak için yapılıyor.
-Tanzim konusunda solcuların tavrı beni şaşırtıyor. Devletin her alanda müdahil olmasını istiyorlar. Şimdi devlet eliyle bir satış vara ama en çok onlar eleştiriyor. Ne istediklerini bilmiyorlar.
-Kanser hastaları ilaç bulamıyor. Zam gelecek, diye satış yapmıyorlar.
-Hangi serbest piyasa koşulları bu haramiliği kaldırabilir.
-Yerel seçimlerde, büyüklüğü ve psikolojik etkisi nedeniyle İstanbul ve Ankara’yı hem iktidar hem de muhalefet doğal olarak ön planda tutuyor.
-İstanbul seçimlerinde Binali Yıldırım net bir şekilde önde görünüyor.
-Ankara’da hissedilen bir yarış var. Başkentte kıran kırana geçecek bir yarış gözüküyor.
-Ankara’da siyasi görüşler de etkili olacaktır. Mansur Bey, “CHP’li değilim” diyor, “MHP’li değilim” diyor. Peki nesiniz?
-Anketlerden medet ummamak lazım ama yine de kulak vermek de gerek.
-CHP-İYİ Parti-HDP ve Saadet Partisi arasında bir ittifak var. Bunun en belirgin özelliğini Adıyaman’da görüyoruz.
-Allah’ın bildiğini kuldan saklamamak lazım. İttifak yaptıklarını açıklamaları lazım. Gerçi milletimiz bu durumu net bir şekilde görüyordur.
-DSP’den son dakika bir çekilme gelişmesi bekliyorum.
-Kürt nüfusunun en yoğun yaşadığı şehir, Diyarbakır değil, İstanbul’dur.
-Mustafa Sarıgül, Şişli’yi net bir şekilde kazanır. CHP’nin de farklı bir adayla girdiği Şişli seçimleri de çok konuşulur.
-Yerel seçime, yerel seçim gözüyle bakacak olgunluğa artık gelinmelidir.
-Medya bir arayış içinde. Özellikle yazılı basın zor bir dönemeçten geçiyor. Bizim grubumuz da önemli dijital yarımlar yapıyor.
-Gazetelerin kapanmasına karşıyım. Patronlar kapatacaklarsa gazeteleri almasınlar. Pek çok meslektaşımız işsiz kaldı.
-Hürriyet gazetesi Doğan Grubunda iken çok agresif bir yayın politikası izliyordu. Şimdilerde Ahmet Hakan ve Ertuğrul Özkök yüzünden hükümeti eleştirmekten korkar hale geldim. Drift atıyorlar. Ahmet Kekeç’in bir sözü var; “Bunca yıldır yandaşım böylesini görmedim.”
-Show TV ve ATV’de sabah programı yaptım. Son üç yıldır da ATV ekranlarında “Son Durak” programı yapıyorum. Çok iyi gidiyoruz. Gecenin o saatinde ilk 30’a bile giriyoruz. Kanal yönetimi de bize destek veriyor.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dış politikada izlediği perspektif çoklu denge politikasıdır.
-Türkiye ile Çin arasında ne zaman ekonomik-siyasi gelişme yaşansa özellikle sosyal medya üzerinden bir algı yapılıyor.
-Çok sayıda provakatif girişimler olduğunu biliyorum. Pek çoğunu da ortaya çıkardığım için bana kızıyorlar.
-Bu ülkede ABD’nin çıkarları doğrultusunda hareket eden İslamcılar var.