“Nar Çiçekleri” adlı dokuzuncu albümünü müzik marketlere sunan klasiklerin bestecisi Vedat Sakman yeni albümünü ve kendisi hakkında Deniz Durukan’ın kaleme aldığı ve sanatçının hayatını anlatan “Usulca Vedat Sakman Müzisyen” adlı kitabı Michael Kuyucu’ya anlattı.
Kalabalık Düzenlemeleri İptal Ettim
Albümünü dijital platformlara sunduğunu ve fiziki olarak yayınlamayan Vedat Sakman, bir dijital albüm özelliği taşıyan bu albümünün CD olarak basılmaması ile ilgili “artık müzik endüstrisinin geldiği nokta ve teknolojinin gelişmesi itibariyle bu doğal bir şey” yorumunu yaptı. Albümünü ilk hazırladığında daha geniş düzenlemeler, yaylılardan oluşan zengin bir orkestrasyon ile hazırladığı şarkılarını daha sonra daha yalın bir düzenleme anlayışı ile albümüne koymaya karar verdiğini söyledi ve “kalabalık düzenlemeler sunmak istemedim” yorumunu yaptı.
Müzik kariyerinde iki kez Eurovision Şarkı Yarışması Türkiye finallerinde yarışan bir kez de Eurovision Şarkı yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Grup Pan’ın seslendirdiği “Bana Bana” adlı şarkının ekibinde yer alan Vedat Sakman, Türkiye’nin Eurovision Şarkı Yarışmasına artık katılması gerektiğini düşündüğünü söyledi. Vedat Sakman, Michael Kuyucu’ya “Eurovision yine amatörler için çok önemli. Bir müzik yarışması hiç duyuyor musunuz Türkiye’de? Birkaç tane Rock festivali kendi imkanlarıyla yapmaya çalışıyor bunları. Dünyada kasabalarda falan yarışmalar oluyor. Mesela ben İrlanda’nın Cavan (Kavan) kasabasında uluslararası bir yarışmaya gittim. Bunun şimdi kültür anlamında önemi var. Eurovision eskiden neydi? TRT bunu üstlenmişti, şahaneydi. Orkestra kuruluyordu. Van’da bir çocuk beste yaptıysa, elinde gitarıyla girebiliyordu, şansını deniyordu. E sonra? İlla birinci olacağız biz diye, hadi bakalım profesyoneller, denendi. Ne oldu sonuçta? İşte, varılan bir yer yok! Avrupa’ya bir sefer “Bana Bana” şarkısıyla 1989 yılında gittik biz de. Daha öncesinde 1983’te de Müziyen şarkısı ile finallere kaldım o yıl Opera katılmıştı yarışmaya, biz direkten döndük. Bir de 1987’de Selmi Andak’ın bestelediği “Hayat Pencerenin Dışında” ile direkten dönmüştük (Ajda Pekkan bu şarkıyı aynı yıl “Süperstar 4” albümünde “Yeniden” adıyla seslendirmiştir.). Gördüğümüz şuydu, gençlere Avrupa’da kendilerini göstermelerini sağlayan bir yarışmaydı. Amatörlere yönelikti. Sanıyorum burada, sadece “Abba” grubu çok popüler oldu. İrlandalı Johnny Logan mesela, 3 kere birinci oldu; ama çok da bir dünya yıldızı olmadı. Öyle bir yarışma değil zaten. Bunu ancak TRT yapabilir, imkanları var. Dönsün bunu yapsın, ne kaybeder ki? Türkiye’nin dört bir yanında bir sürü genç var, bu çocuklar gelsinler, şanslarını denesinler. Profesyoneller bulaşmasın oraya. Bu işi TRT yapmalı; çünkü ancak bir kamu kuruluşu bu yükün altından kalkabilir teknik olarak da. Katılmalıyız, talep ediyoruz!” diyerek Eurovision Şarkı Yarışmasının amatör müzisyenlere faydaları olacağına vurgu yaptı.
Programı İzlemek İçin: